Dover Sahili*
Deniz durgun bu gece
Sular yükselmiş; mehtap vurmuş
Boğaz’ın üstüne; - Fransa sahilinde ışık
Yanıp sönüyor; İngiltere’nin sarp kayalıkları
Körfezin sükûnetinde hafifçe ışıldıyor.
Gel pencereye, hava çok güzel!
Denizin Ay’la aklanan kumsalla buluştuğu yerde
Dinle! Dalgaların sahilden emerek geri çektiği
Kabarırken geri getirip sahile fırlattığı
Çakıl taşlarının kükreyişini dinle.
Başla ve dur ve sonra yine başla ve dur.
Huzursuz ve ürkek bir ahenkle,
Edebi hüznün nağmesini getir.
Uzun bir zaman önce, Sofokles
İşitmişti bu sesi Ege sahillerinde
Ve bu insanın acılarının bulanık gelgitini
Anımsatmıştı ona; bu ses bize de uzak
Kuzey Denizi’ni düşündürüyor.
Bir zamanlar inanç denizi de
Böyle kabarmış ve sarmalamıştı
Dünyanın tüm kıyılarını,
Parlak, fırfırlı bir kuşak gibi.
Fakat şimdi sadece yavaş yavaş çekilen dalgaların
Hüzünlü gürültüsü geliyor kulağıma.
Geniş, kasvetli kıyılardan topladıkları çıplak çakıl taşlarını
Gece rüzgârının nefesine katıyorlar.
Ah sevgilim, birbirimize içten olalım.
Çünkü dünya hayaller ülkesi gibi önünde uzanır.
Öyle çeşitli, öyle güzel, öyle yeni...
Ama ne neşesi, ne sevgisi, ne ışığı gerçek
Ne bir huzur, ne bir kesinlik, ne acıya çare var
Büyüyen bir karanlık içinde
Karanlık bir ovadayız.
Savunma ve kaçışın şaşkın aralıklarında sürüklenen
Geceleyin çarpışan cahil ordular gibiyiz.36
* The Poetical Works of Matthew Arnold, Oxford University Press, 1999.