Liberalizm Üzerine Notlar*
John Henry, Cardinal Newman (1801-90), ilk olarak Apologia Pro Vita Sua’nın 1865 baskısına bir ek olarak basılan, ünlü Liberalizm Üzerine Notlar’ı kaleme aldığında, yaklaşık yirmi yıllık bir Roma Katoliği idi. Yine de kendisinin de belirttiği gibi, Oxford’da ve İngiltere Kilisesi’nin Yüksek Kilise üyesi olmasına rağmen, bir “liberalizm” karşıtı idi.
Buradaki liberalizm aslında, muhafazakâr bir kilise adamının görüş açısıyla ele alınmış dini ve siyasi liberalizmin bir karışımıdır.
Benden “liberalizm” ile ne kastettiğimi daha net bir şekilde açıklamam istendi, çünkü liberalizmi sadece anti-dogmatik olarak adlandırmak, liberalizm hakkında hemen hemen hiçbir şey söylememekle aynıdır. (…)
İnsanlar ne zaman hep birlikte hareket edebilse, o zaman uç ve aşırı eylemlerin gerçekleşme ihtimali ortaya çıkar, yani zihin gerçekleştirildiğinde, asi ve yanlış uygulamalar peyda olabilir. Düşünce özgürlüğü zaten kendi içinde iyidir, ancak yanlış özgürlüğün de yolunu açar. Ben liberalizm derken, yanlış düşünce özgürlüğünü ya da düşüncenin sorunlara üstün tutulmasını kastediyorum. Düşünce, insan zihninin yapısı gereği, herhangi bir başarılı duruma yol açamaz ve bu sebeple de yersizdir. Bu sorunlar arasında, hangi konuda olursa olsun, ilk ilkeler öne çıkar ve bu ilkelerden en kutsal ve en mühim olanları özellikle Yeni Ahit’in son kitabının gerçekleri olarak varsayılırlar.
O zaman, liberalizm aslında doğası gereği insan yargısından öte ve bağımsız, sadece ilahi emrin harici otoritesi ile ilgili görüşlerine dayanan önermelerin değerini ve doğruluğunu gerçek temellere dayanarak saptadığını iddia etmekten hayli uzak olan doktrinleri, insan yargısına maruz bırakma yanılgısıdır. (…)
Oxford’daki bu liberalizm bildirisini ve liberalizm karşıtı olan bölümü, benim de üyesi olduğum karşıt tarafın ve bununla birlikte Yüksek Kilise’nin bir üyesi olarak, ısrarla kınadığım ve reddettiğim bazı detaylı önermelerle sonlandıracağım.
1. Mantık aksini söylemediği sürece, hiçbir dini öğreti önemli değildir.
2. Kimse anlamadığı bir şeye inanamaz. Bu nedenle, gerçek bir dinde sırlardan bahsedilemez.
4. Bir insan, kesin bir kanıt aracılığıyla ispatlamadan bir şeye inanıyorsa, o kişi dürüst değildir. Bu nedenle, insan toplulukları, mutlak bir şekilde, İncil’in ilahi otoritesine inanmamalıdır.
(…)
6. Ortaya atılan hiçbir doktrin ya da ilke, bilimsel sonuçların yerini asla tutamaz. Bu sebeple, Politik Ekonomi, Tanrı’nın fakirlik ve zenginlik hakkındaki beyanatlarını ters yüz edebilir ya da bir Etik sistemi, bizlere zihnin en üst düzeyde olabilmesi için genellikle bedenin en üst konumda olmasının gerekli olduğunu gösterebilir.
7. Hıristiyanlık, medeniyetin gelişimi ile ve dönemleri ihtiyaçları doğrultusunda ister istemez değişikliğe uğramıştır. Bu nedenle, Katolik ruhban sınıfı, orta çağda gerekli olmasına rağmen şimdi uygulamadan kaldırılabilir.
(…)
9. Özel yargı hakkı vardır; bu nedenle, dünya üzerinde bireylerin İncil’i ve içeriğini kendi adlarına, istedikleri gibi muhakeme etme ve yargılama özgürlüğüne hiçbir otoritenin müdahale etme yetkisi yoktur.
10. Vicdan hakkı vardır. Vicdanı kişiye bunun mutlak doğru ve gerçek olduğunu söylüyorsa, herkes kanunen, dini, sosyal ve ahlaki konuları, hatalı veya yanlış oldukları halde anlatmak ve öğretmek isteyebilir.
(…)
12. Sivil gücün her şey normal gidişatındayken dini doğruları muhafaza etmek gibi pozitif bir yükümlülüğü yoktur.
13. Menfaat ve çıkar, siyasi yükümlülüğün ölçütüdür.
14. Sivil güç, saygısızlık etmeden Kilise’nin mülkünü elden çıkarabilir.
15. Sivil güç, dini yargılama ve yönetme hakkına sahiptir. Bu nedenle, parlamento, Kilise’ye inanç kuralları getirebilir ya da Piskoposluk Bölgesine baskı yapabilir.
(…)
17. İnsanlar, yasal güç kaynaklarıdır. Bu yüzden de evrensel oy hakkı insanın doğuştan gelen hakları arasındadır.
18. Erdem, bilginin çocuğu, cehaletin vekilidir. Bu nedenle, eğitim, süreli yayın edebiyatı, demiryolu seyahati, havalandırma, kanalizasyon ve sanat, tam anlamıyla hayata geçirildiğinde, bir nüfusun ahlaklı ve mutlu olmasını sağlar.
* John Henry Newman, Apologia pro Vita Sua.