I. Cilt
( - 1350)

II. Cilt
(1350 - 1650)

III. Cilt
(1650 - 1800)

IV. Cilt
(1800 - 1970)

Değişime Yol Açan Temel Unsurlar Nelerdir?

Aristo’nun bireysel yaşamımızın sürekli değişen unsurları olduğu gerçeğini kabulü (ve dolayısıyla bu gerçeğe verdiği önem), onun bizatihi değişim olgusuyla ilgilenmesini dayattı.

Fizik(2)*
Aristo

Bunlar belirlendikten sonra “nedenler” (aitial) üzerinde araştırma yapmamız gerekiyor: Neler bunlar ve sayıca ne kadar? Çalışmamız bilmek amacını taşıdığına göre ve her bir nesne konusunda “ne için”i (dia ti) kavramadıkça o nesneyi bildiğimizi düşünmediğimize göre (bu ilk, önde gelen nedeni anlamak demek) şu açık: biz de oluş, yok oluş ve her tür doğal değişme üzerine bunu yapmalıyız ki, onların ilkelerini bilip araştırdığımız her nesneyi bu ilkelere götürmeyi deneyebilelim.

(1.Maddi Neden) İmdi bir anlamda şuna neden adı veriliyor: Bir nesnenin onda içkin olup da ondan oluştuğu şey, sözgelişi bronz heykelin; gümüş kadehin nedeni, (bronz ile gümüş) türleri de öyle.

(2.Biçimsel Neden) Bir başka anlamda “biçim” (eidos) ile “ilk örnek” (paradeigma) neden: Bu da bir nesnenin ne olduğunun tanımı (ho logos ho tou ti en einail) ve bunun cinsleri (sözgelişi diapasonun nedeni iki ile birin bağıntısı, genel olarak sayı) ve kavramdaki parçalar.

(3.Devindirici Neden) Yine bir başka anlamda neden, değişmenin (metabole) ya da durağanlığın ilk başlangıcının kaynağı: Sözgelişi öğüt veren bir şeyin nedeni, baba da çocuğun. Genel anlamda yapılan şeyi yapan ve değiştiren şeyi değiştiren.

(4. Ereksel Neden) Yine amaç (telos) da bir neden, bu ereksel nedendir (to hou heneka): Sözgelişi gezintiye çıkmanın nedeni sağlık, “Ne için gezintiye çıkıyor?”, “Sağlıklı kalmak amacıyla,” diyoruz. Böyle deyince de nedeni gösterdiğimizi düşünüyoruz. Ayrıca, devindiren bir başka nesneyle amaç arasındaki şeyler de ereksel neden kapsamına giriyor: Sözgelişi zayıflama, banyo, ilaçlar ya da hekim araçları sağlığın nedeni. Nitekim bütün bunlar “amaç” için, ama birbirlerinden şurada ayrılıyorlar: Kimi eser, kimi araç…

Demek ki “neden”, yaklaşık bunca anlamda kullanılıyor. “Neden” çok anlamda kullanıldığına göre aynı nesnenin ilineksel olmayan birçok nedeni olması da söz konusu: Sözgelişi bir başka şeyden ötürü değil, heykel heykel olarak alındıkta, hem heykeltıraşlık sanatı hem de bronz, bir heykelin nedeni: Ama neden olma tarzı aynı değil, biri madde olarak neden, öteki devinimin-değişmenin kaynaklandığı şey olarak. Birbirlerinin nedeni olan bazı nesneler var: Sözgelişi çalışma zindeliğin nedeni, zindelik de çalışmanın, ama tarz aynı değil: Biri amaç olarak, diğeri devinim-değişme ilkesi olarak. Ayrıca karşıtların nedeni aynı oluyor: Var olduğunda belli bir nesnenin nedeni olan bir şey, var olmadığında kimi zaman tam karşıtının nedeni görünüyor: Sözgelişi dümencinin yokluğu geminin batmasının nedeni, varlığı ise selametinin nedeni.

Ne ki şimdi sözünü ettiğimiz nedenlerin tümü dört ana tarzda toplanıyor: nitekim harfler hecelerin, madde araç-gereçlerin, ateş ve bu gibi öğeler cisimlerin; parçalar bütünün, varsayımlar sonuçların nedeni: Bütün bunlar “bir şeyden” anlamında neden (Maddi Neden). Ama bunların bir kısmı taşıyıcı olarak neden, sözgelişi parçacıklar; kimi “nelik” olarak, yani hem bütün, hem bileşim, hem de biçim olarak neden (Biçimsel Neden). Oysa tohum, hekim, öğüt veren kişi, ve genel anlamda etkide bulunan nesne, bunların hepsi değişmenin, durağanlığın ya da devinimin ilkesinin kaynağı olarak neden (Devindirici Neden). Kimi de “amaç” ve başka nesnelerin “iyi”si olarak neden: Nitekim ereksel neden “en iyi” ve ötekilerin amacı olmak demek (Ereksel Neden): “İyi”nin kendisi ya da “iyi görünen” diyerek bir ayırım yapılmamalı…

Nedenler var, sayıca da dediğimiz kadar, bu açık. Çünkü bunca sayıda “Ne için?” sorusunu içermiş bulunuyor. Nitekim “Ne için?” sorusu, sonunda ya “Nedir?” sorusuna indirgeniyor -bu devinimden bağımsız nesnelerde böyle (sözgelişi matematik bilimlerde: nitekim “Niçin?”, doğrunun, simetrinin ya bir başka şeyin tanımına indirgenir sonunda); ya ilk devindiriciye indirgenir (sözgelişi “Niçin savaştılar?”- “Çünkü saldırıya uğradılar”); yine “Niçin”, “Ne amaçla?” sorusu (egemenlik kurmak amacıyla) ya da oluşan nesnelerde madde.

İmdi nedenlerin bunlar olduğu, bu kadar neden olduğu oldukça açık. Nedenler dört tane olduğuna göre doğa bilimcisine düşen bunların hepsi üzerine bilgi edinmek: “Ne için?”i bütün bunlara indirgerse; yani (1) maddeye, (2) biçime, (3) devindiriciye ve (4) ereksel nedene indirgerse doğaya uygun olarak açıklama yapmış olacaktır.

Ama çoğu kez (son) üçü tek bir nedene indirgeniyor: “Nedir?” ile “ereksel neden” tek şey, ilk devinim kaynağı da bunlarla biçimce aynı şey, nitekim bir insandan bir insan doğar. Genelde, devinip de devindiren bütün nesnelerde bu böyle (böyle olmayan bütün nesnelerle de doğa bilimcinin işi yok, çünkü bu nesneler kendilerinde devinme taşıdıkları halde ya da devinim ilkesine sahip oldukları halde devinmiyor değiller, devinmez olduklarından. Bundan dolayı yapılacak üç araştırma var: Devinmeyenler üzerine, devinen-değişen ama yok olmayanlar üzerine, yok olanlar üzerine). Dolayısıyla “Ne için?” hem maddeye, hem nedir’e (kavrama), hem de ilk devindiriciye bakarak açıklanabilir. Nitekim oluş üzerine araştırma özellikle şu tarzda yapılır: “Ne, neden sonra oluşuyor?”, “İlk etkileyen ya da etkilenen ne?”; bu böyle devam eder.

Demek doğal devinim ilkleri iki tane, bunlardan biri doğa bilimiyle ilgili değil, çünkü devinim ilkesini içinde taşımıyor. Devindirilmediği halde devinen nesne bu tür bir şey: Tıpkı tümüyle “devinimsiz olan”, her şeyin “ilk devindirici”si, “nedir? (ti estin)” ve “şekil (morphe)” gibi: nitekim bu zaten amaç ve ereksel neden. Dolayısıyla doğa “bir şey” için olduğuna göre, bunu (doğayı) bilmek gerekiyor ve “ne için”i bütünüyle açıklamak gerekiyor. Sözgelişi “şu nesneden zorunlu olarak şu gelir” (yani bundan ya mutlak anlamda her zaman ya da çoğu kez gelir); “buradaki şu nesne olacaksa...” (tıpkı kabullenen sonuç çıkarırmış gibi); “çünkü bu nelik idi”, “niçin böyle mutlak anlamda değil de her nesnenin tözüyle ilgili olarak?”... gibi.

* Aristo, Fizik, ii.3, 7, Çeviri: Saffet Babür, Yapı Kredi Yayınları, 2005.

Bu platformun teknik altyapısı Zekare Bilgi Teknolojileri tarafından sağlanmaktadır.