Seyahatler Koleksiyonu*
Melchisedech Thevenot (1620-1692), Fransız Bilimler Akademisi’nin kuruluşundan sorumlu olanlardan biridir. Asıl ilgi alanı coğrafyadır ve kralın kütüphanecisi olmasının getirdiği bilgisiyle bu konuda dersler vermiş ve seyahatlerin koleksiyonunu yapmıştır. Aşağıdaki bölüm onun Recueil de Voyages (1681) adlı eserinin önsözünden alınmıştır.
Dünyayı tanıma arzusuna sahip olmamız doğaldır. (...) Neredeyse tüm milletlerin coğrafyacıları vardır: Araplar ve Perslerin en az Yunanlılar ve Latinler kadar coğrafyacısı vardı, Çin’in coğrafyası da en az Yunanlıların ve Latinlerin bize bıraktığı coğrafya kadar kesindir. Augustus döneminde o kadar çok dünya tanımı vardı ki, Strabon bu kadar çok kişi tarafından tartışılan bir konuda yazdığı için özür dilemişti. Strabon’dan üç veya dört yüzyıl sonra Batlamyus da aynı biçimde özür diliyordu, onun döneminde bu konu tükenmişti. Ancak son zamanlardaki büyük seyahatler dünyanın Yunanlılar, Romalılar ve Doğuluların anlattığından çok daha büyük olduğunu gösterdi. Bu seyahatler sayesinde imparatorluklarının topraklarının içinde olmayan yerler konusunda antiklerin neredeyse her zaman yanıldıklarını öğrendik. Dünya üzerindeki ve doğa tarihi konusundaki keşiflerinin büyüklüğünü düşünürsek, bu yeni gezginlerin şimdiye kadarkilerin tümü kadar çok bilgi sağladığını söyleyebiliriz. Aziz Augustine’in ve diğer büyük ve aziz mertebesindeki kişilerin ortak hatası olan, büyük selden sonra tropik bölgede insan yaşayamayacağı fikrinden bizi kurtardılar, gözümüzü açtılar. Gezginler sayesinde sıcak kuşağın dünyanın en güzel ve hem insan hem de her tür hayvan nüfusunun en yoğun yerlerinden biri olduğunu öğrendik. Birçok eğitimli insan bu seyahatler sonucunda başka bir zorlukla karşılaştılar: Amerika’da bulunan insanların kökenlerini tespit etmek. Ama en ikna edici kanıtı kullanmaktan çekinmediler; bu koleksiyonun dördüncü cildine Meksika tarihini figürlerle birlikte eklememin asıl sebebi bu tarihin içinde kanıtı bulmuş olmamdır. Bu figürler ve tarihlerde yıllar Asyalılara, yani Çinlilere, Tatarlara ve Japonlara özgü biçimde işaretlenmiştir. Bu insanlardan başka kim yılları döngüler olarak sayıyor, bilmiyorum. Bu yöntem çok ustaca olduğuna ve bugünkü Amerikalılar fazlasıyla ilkel olduğuna göre, Amerikalıların başka bir milletten geldiğine inanmak için bayağı bir sebebimiz var demektir. (...)
Bana bu insanların o kocaman okyanusu geçmesinin ve böylesi bir yolculuk yapmasının imkânsız olduğu söylendi. Ama bu itirazı dillendirenler dünya küresi üzerinde ortaya çıkabilecek büyük değişiklikleri unutuyorlar. (...) Merkezindeki en ufak bir değişiklik bir kabarmaya neden olabilir -vadileri dağlara ve dağları vadilere dönüştürebilir- ve bu değişiklikler büyüğü ve küçüğü kendi yapabildiklerine, zamanıysa kendi ömürlerine göre ölçen insanoğluna çok büyük gelebilir. (...)
Lucretius, Ovid, Strabo ve Pliny dağlarda hayret ederek gördükleri gemileri, çapaları, deniz kabuklarını ve deniz balıklarının kalıntılarını fark etmiş ve anlatmıştır. Ancak eğitimli kişiler biraz zahmet edip yerinde incelemiş olsalardı, bu fenomeni daha tatmin edici biçimde açıklayabilirlerdi. Çok uzağa gitmeye gerek yok, bu konuda aydınlanmak isteyen biz Fransızlar Paris’ten bir fersah uzakta, Paris Parlamentosu Başsavcısı M. du Harlay’e ait olan parkın duvarlarının arkasında bu büyük kabarmaların izlerini görebiliriz. Size eskiden orada ama şimdi kırk fersah uzakta olan denizin varlığını kanıtlayan, sadece okyanuslarda görebileceğiniz deniz kabuğu yataklarını, balıkların ve kemiklerinin kalıntılarını gösterebilirim. (...)
Bu gerçekten birçok önemli sonuç çıkartılabilir, sadece dünyaya ilişkin değil, dünyanın kronolojisine ilişkin bilgi de alınabilir. Benzer kalıntıların ne zamana ait olduğunu kesin olarak söyleyemesek de birbirinin altında iki veya üç katman olduğunu söylemek kesinlikle doğru olacaktır (bu kalıntılar üç bin yıldır orada olan bir şehrin altında bulunmuştur), bu da dünyada tarihin bilmediği birçok değişiklik olduğunun ispatıdır. (...) Septuagint’in (Septantes) ve “Roma Şehitleri Menkıbesi”nin dünyanın yaşı konusundaki fikrinin hahamlarınkinden daha olası olması, üzerinde düşünülmesi gereken bir şeydir. Şu anda Asyalıların Amerika’ya nasıl göç edebildiğini göstermesi benim için yeterlidir.
* Recueil de Voyages de M. Thevenot, Paris, E. Michallet, 1681, s. 1-7.