Kilise Teşkilatında Nihai Yetkili Kimdir?
Dördüncü yüzyılın ortalarında, Kilise teşkilatı önemli bir değişim sürecine girer. İmparatorluk merkezinin Roma’dan İstanbul’a (Konstantinapol) taşınmasıyla Batı Roma yönetimi zayıflar, piskoposlar arasında Aryanizm18 denilen “sapkın bir inanç” taraftar bulmaya başlar. 344’te Sardica19 Konseyi ile Roma Başpiskoposu Julius (337- 352) tarafından ele alınan bu durum, Kilise’de nihai yetkiyi kimin haiz olduğu sorununu gündeme taşır.
Sardica Konseyi Bildirisi*
(…) Ama herhangi bir şehirdeki bir piskoposun diğer bir piskopos kardeşiyle arasında anlaşmazlık varsa, anlaşmazlığı gidermek için ne biri ne de diğeri bir başka şehirdeki piskoposun hakemliğine başvurabilir. Ama şayet (verilen) hüküm bir piskoposun amacına ters düşmüşse ve o piskopos (aslında) bunun iyi bir amaç olduğunu düşünüyorsa, konunun havari Aziz Petrus’un anısına hürmeten görüşülmesi için -şayet sizi mutlu edecekse- bırakın davayı ele alanlar Roma Başpiskoposu Julius’a yazsınlar ve yargıçları o seçsin. Ve eğer o, böyle bir davada verilmiş olan ilk karara dokunulmaması gerektiğini buyuruyorsa, dediği gibi olsun. Bu herkesi mutlu ediyor mu?
Kilise meclisi yanıtladı: Evet, ediyor.
* The Select Library of Nicene and Post-Nicene, Fathers of the Christian Church, Seven Ecumenical Councils p. 417.
Papa Julius Bildirisi*
(…) Mektupta yazdığın gibi, Athanasius ile Marcellus’u20 “görevden aldık” diyelim; diğer piskoposlarla başpiskoposları ne yapacağız? Önceden söylediğim gibi, bunların hepsi bulundukları yerlerden ayrılmaya zorlandıklarından şikâyetle benzer bir mağduriyete uğramış. Ah aziz dost, Kilise kararları artık Hıristiyanlığın esaslarıyla uyuşmaz oldu; afaroza ve ölüme eğilimli. Eğer bu şahıslara ileri sürdüğün gibi bir suç isnat ediliyorsa, bu bir dava konusu olmalı ve yargılama Kilise yasalarına göre yapılmalıydı. Bu şekilde değil. Adil bir hükme varmak için hepimize yazıyla haber verilmeliydi, çünkü mağdurlar birer piskopos; (üstelik) sıradan kiliselerin değil, bir zamanlar bizzat havariler tarafından yönetilen kiliselerin piskoposları.
Pekiyi, neden özellikle de İskenderiye Kilisesi hakkında bize bir şey söylenmemişti? Geleneğin önce bize haber vermek olduğunu ve adil bir hükmün burada verileceğini bilmez misin? Oradaki piskoposlarla ilgili olarak böyle bir şüphe var idiyse, o zaman buradaki kilise haberdar edilmeliydi. Bunu yapmayıp kendi yetkileri çerçevesinde istedikleri gibi hareket ettikten sonra ve suçlayan biz olmadığımız halde, bizden muvafakat bekleniyor. Ne Pavlus’un yasaları ne de bize yol gösteren Babalar’ın geleneği buydu. Kutlu Havari Petrus’tan teslim aldığımızın (emanetinin) ne anlama geldiğini sana bırakıyorum.
* Documents Illustrative of the History of the Church.