I. Cilt
( - 1350)

II. Cilt
(1350 - 1650)

III. Cilt
(1650 - 1800)

IV. Cilt
(1800 - 1970)

İtalyan İnsancılar ve Hamileri

Floransalı Vespasiano da Bisticci (1421–1498) insancı düşüncenin önde gelen bir diğer ismidir. Tutkulu bir sahaf ve kütüphaneci olan Bisticci, beşeri bilimlerin (litterae humaniores) hamileri için Yunan ve Latin elyazmalarını satın almış, Eski Çağ klasiklerini dönemin entelektüellerinin uğrak yeri olan ünlü dükkânında (bottega22) çalıştırdığı kâtiplere kopyalatmak suretiyle çoğaltmıştır. Papa I. Nicholas’ın seçtiği ilahiyat ve dua kitaplarından oluşan bir koleksiyonu yirmi iki ay gibi kısa bir sürede iki yüz cilt halinde çoğaltmış olmakla ünlüdür. Hayatlar (Vitae) adlı eseri, Papa V. Nicholas, Cosimo de Medici gibi sanatın büyük hamilerinin yaşamlarının “şöhretleri yok olmasın diye” kaleme aldığı kısa tasvirlerini içerir. Vitae, Rönesans yaşamına ışık tutmaktadır.

On Beşinci Yüzyılın Tanınmış Kişilerinin Hayatı*
Vespasiano Da Bisticci
COSIMO DE MEDICI (1389 – 1464)

COSIMO DE MEDICI (1389 – 1464) Her şeye dair o kadar çok şey bilirdi ki, her insanla konuşacak bir şey bulurdu: Okumuş insanlarla edebiyat, fıtratındaki temayül ve Kutsal Kitap’ı okumuş olmaktan gelen malûmat sayesinde ilahiyatçılarla ilahiyat. Durum, felsefe için de aynıydı ve ayrıca Maestro Pagolo ve diğer astrologlarla yaptığı çalışmalardan dolayı hakkında eksiksiz bilgiye sahip olduğu astroloji için de bu geçerliydi. Gerçekten de bu konuya olan inancı tamdı ve bundan ilişkilerinde her zaman yararlanmıştır. İçtenlikle bütün müzisyenleri dikkate almış ve sanatlarından büyük haz duymuştur. Ressam ve heykeltıraşlarla iştigal etmiş ve evinde çeşitli büyük ustaların çalışmalarını bulundurmuştur. Özellikle heykeltıraşlığa yatkın olup kıymetli ustaların hepsine büyük saygı göstermiştir. Heykeltıraşların çalışma alanları dardı ve Donatello’nun ve bütün heykeltıraş ve ressamların arkadaşı olarak Cosimo, keskisi boşta kalmasın diye Donatello’yu S. Lorenzo’daki bronz kürsülerin ve kutsal eşya odalarının kapılarının yapımında görevlendirmiştir. Bankaya, Donatello ve yanında çalışan dört kişinin sürdürdükleri çalışma için her hafta yeterli ödemenin yapılması direktifini vermiştir.

Cosimo, özellikle de yetenekli insanlara karşı her zaman açık fikirliydi. Edebiyatla uğraşan, gelir getiren başka meslekleri olmayan mübarek din adamı, tarikat ehli Keşiş Ambrogio degli Agnoli gibi insanların çoğu maddi eşyalar bakımından yoksuldur. Cosimo onun manastırının her türlü ihtiyacında yardımcı olmuştur ve Nicolao Nicoli’yi ve kardeşi Lorenzo’yu bulabileceği Agnoli’ye uğrayıp onlarla birkaç saat geçirmediği gün sayısı çok azdır. (...)

Hayatı’nda da okuyabileceğimiz gibi, Nicolao servetinin çoğunu kitaplara ve zaruri ihtiyaçlara harcamıştır. Bunu duyan Cosimo, ondan kendini zorlamamasını rica etmiş, bankaya kendisine ödeme yapılması için talimat verildiğini belirtmiştir. Nicolao, Cosimo’nun cömertliğinden dürüst bir şekilde faydalanırken, onun gibi şerefli birinin ihtiyaçlarını giderdiği için Cosimo’nun hareketi de takdire şayandır. Nicolao, ömrü boyunca bankadan, Cosimo olmasa bulamayacağı beş yüz duka altını çekmek suretiyle dünyaya iyi örnek olurken, veba salgınından kurtulmak için Verona’ya kaçan Cosimo da yanına soytarısını ya da habercilerini değil, birlikte edebiyat tartışabilecekleri Nicolao Nicoli ve Messer Carlo Arezzo’yu almayı tercih etmiştir. Cosimo beş yüz duka altın için Nicolao’dan hiçbir talepte bulunmamış ve bu borcu bir hediye olarak görmüş ve bu şekilde ihtiyaç içindeki tüm iyi ve bilgili kimselerin yardımına koşmuştur. Zaten bu kişiler de Cosimo gibi cömert insanlardı.

NICOLAO NICOLI (ölümü 1437)

NICOLAO NICOLI (ölümü 1437): Zengin bir tüccarın hepsi tüccar dört oğlundan birisiydi. Gençliğinde babasının isteğiyle ticarete atıldı ve bu yüzden zamanını istediği şekilde edebiyata ayıramadı. Babasının ölümünden sonra amaçlarını gerçekleştirmek için kardeşlerinden ayrılmıştır.

Onurlu bir hayat yaşamıştı ve doğrunun tarafında durup ahlaksızlığı kınardı. Güzel bir kütüphane oluşturmuştu; fiyatını düşünmeden nadir kitapları toplardı. Tüm bunları babasının ona bıraktığı servet ile yaptı, sadece hayatını devam ettirmek için gereken kadarını kenara ayırırdı. Çiftliklerinden bazılarını sattı ve kütüphanesini oluşturmaya devam etti. Sadık bir Hıristiyan’dı. (...) Yunanistan veya Fransa’ya veya başka bir yere giden öğrenciler olduğunu duydu mu onlara Floransa’da bulamadığı kitapların adlarını verir ve kendisi için herhangi bir şey yapacak herkese Cosimo de Medici’nin aracılığıyla yardım tedarik ederdi. Bir kitaptan sadece bir nüsha bulabildiyse, el yazısıyla veya matbu harfler kullanarak bir kopyasını çıkartırdı; çok iyi bir el yazısına sahipti; bu iki tür harf sisteminden biriyle yazılmış onun elinden çıkma çok sayıda kitap San Marco’da görülebilir. Tertullian’ın ve İtalya’da bulunmayan diğer yazarların eserlerini kendi cebinden ödeyerek satın alırdı. Ayrıca Ammianus Marcellinus’un kötü bir kopyasını bulup kendi eliyle temize çekmişti. De Oratore ve Brutus adlı eserler Nicolao’ya Lombardiya’dan Papa Martin döneminde Dük Filippo’nun barış istemek için yolladığı elçilerle gönderilmişti. Kitap, bazı kadim halklara ilişkin tarihi deliller aranırken çok eski bir kilisenin epey zamandır açılmamış bir sandığında bulunmuştu. Parçalanmış halde bulunan De Oratore Nicolao’nun gösterdiği özen sayesinde bugün mükemmel durumdadır. Ayrıca birçok kutsal eseri ve Tullius’un (Cicero) bazı nutuklarını yeniden keşfetti…

Nicolao gelecek vaat eden öğrencileri edebi bir yaşam yönünde daima cesaretlendirirdi ve bu öğrencilere öğretmen ve kitap sağlama konusunda çaba gösterenlere asilce yardım ederdi, çünkü onun döneminde kitap ve öğretmen çok değildi. Onun Floransa’da Yunan ve Latin harflerini yeniden canlandıran kişi olduğu söylenebilir; Petrarca, Dante ve Boccaccio bu harflerin itibarını geri vermek için uğraşmışlarsa da uzun süredir tarihe gömülmüş bu harfler Nicolao’nun farklı sebeplerle canlandırmaya çabalaması neticesinde hiç olmadıkları kadar popüler oldular.

Nicolao yazarları koruduğu gibi ressamları, heykeltıraşları ve mimarları da koruyordu ve onların zanaatları konusunda derinlemesine bilgi sahibiydi; özellikle Pippo di Ser Brunellesco, Donatello, Luca della Robbia, Lorenzo di Bartolaccio’yu seviyordu ve onlarla oldukça yakındı. Tüm güzel şeylerde gerçekten de uzmandı. Rahip Ambrogio, Messer Poggio ve Carlo d’Arezzo ile arkadaştı ve onun sayesinde bu dâhi adamlar Papa Eugenius döneminde Floransa’da öğretmenlik yapabildi. İtalya’nın neredeyse tüm eğitimli adamlarıyla arkadaştı ve onlarla hem yurtiçindeyken hem de yurtdışındayken yazışıyordu.

Bu kadar iyi şey yaptıktan ve yüksek bilimlere23 ilişkin çok sayıda Yunanca ve Latince kitap topladıktan sonra bu eserlere herkesin ulaşmasını arzuladı. Ölümünden sonra da bu kitapların herkese hizmet vermesini istediği ve vasiyetinde bunların bir halk kütüphanesinde herkesin kullanımına açılması için kırk vatandaşı görevlendirdi. Toplam sekiz yüz Yunanca ve Latince kitap mevcuttu. Bu kırk vatandaşa verdiği talimatlarla kitapların San Marco Kütüphanesi için Cosimo de Medici’ye verilmesini istedi, vasiyetin yerine gelmesi için bu kitapların isteyen herkesin erişebileceği kamusal bir yerde tutulmalarını diledi.

POGGIO BRACCIOLINI (1380-1454)

POGGIO BRACCIOLINI (1380-1454) Messer Poggio, Floransa’nın bir köyü olan Terranuova’da doğdu. Babası onu üniversiteye gönderdi. Latin dilini çok iyi öğrendi ve Yunancayı iyi konuşur hale geldi. Antik harfleri mükemmelen yazıyordu, gençliğinde hayatını kâtip olarak kazanmak ve böylece kitap satın alacak ve diğer ihtiyaçlarını karşılayacak kadar para kazanmak istedi. Roma’daki saray çevresinin ancak çok seçkin kişilerin çalışabileceği ve gayretlerinin ödülünü alabileceği bir yer olduğu iyi biliniyordu, bu yüzden oraya gitti. Temiz ve hızlı yazdığı fark edilerek papalık sekreteri olarak atandı. Bu görevle beraber bir arzuhalci dükkânı açtı ve bu iki işte de dürüst bir adam olarak iyi bir şöhret kazandı. Rahip olmak veya dini alanda yükselmek aklında yoktu. Bunun yerine Floransa’nın en asil ailelerinden biri olan Buondelmonti ailesinden bir kadınla evlendi; ondan dört oğlu ve bir kızı oldu...

Konstanz Konsili toplandığında Poggio da oraya gitti ve Nicolao ve diğer eğitimli adamların ısrarlarıyla kayıp birçok Latince metnin dini mekânlarda aranması gibi zahmetli bir işten uzak kalamadı. Cicero’nun altı nutkunu buldu ve kendisinin söylediği kadarıyla onları çöplerin arasındaki bir kullanılmış kâğıt yığınında fark etti. Şimdiye kadar sadece bazı kısımları bilinen Quintilian’ın tüm eserlerini buldu ve bu kitabı alamayacağı için otuz iki günde kendi elleriyle kopyaladı. Bu kitabın temize çektiği el yazması halini gördüm. Orada her gün bir kopyalama defteri dolduruyordu. Uzun süredir kayıp olan ve sadece bazı parçaları bilinen Cicero’nun De Oratore’sini, Silius Italicus’u, kahramanlık şiiri De Secundo Hello Punico’yu, Marcus Manilius’un nazım haldeki Astronomi’sini, Lucretius’un şiirlerini, De Rerum Natura’yı buldu; bunların hepsi çok önemli eserlerdi. Ayrıca Valerius Flaccus’un nazım haldeki Argonauticon’unu, Asconius-Pedianus’un Cicero’nun nutukları hakkındaki yorumlarını, Columella’nın Tarım’ını, Cornelius Celsus’un Tıp adlı eserini, Agellius’un Noctium Atticarum’ını, Tertullianus’un bazı ilave eserlerini, Statius’un nazım haldeki Silvae’sini ve Girolamo ve Prospero’nun el yazması ilaveleriyle birlikte Eusebius’un De Temporibus’unu buldu. Daha sonra Konstanz’da Cicero’nun Atticus’a yazdığı mektupları buldu ama benim bunlar hakkında bilgim yok; Messer Lionardo ile Messer Poggio birlikte Gregorio Corero, Poggio ve başka bazı kişilerin bahsettikleri Plautus’un son on iki komedisini buldular ve şimdi bile kullanılan sıraya koydular. Cicero’nun Verrine Nutukları da Konstanz’dan geldi ve İtalya’ya Lionardo ve Poggio tarafından getirildi. Bu âlimlerin çabaları sayesinde ne çok asil esere kavuştuğumuz, onlara ne kadar borçlu olduğumuz ve bu buluşlar sayesinde günümüz öğrencilerinin ne kadar çok aydınlandıkları açıkça görülebilir. İtalya’da hiç Plinius kopyası yokken Nicolao’ya Almanya’nın Lübeck şehrinde iyi durumda ve mükemmel bir kopya olduğu haberi geldi; Cosimo de Medici aracılığıyla o kadar etkili biçimde çalıştı ki, orada yaşayan bir akrabası sayesinde kitaba sahip pederlerle pazarlık yaparak kitabı yüz Rhein duka altını karşılığında satın aldı.

MATTEO PALMIERI (ölümü 1433)

MATTEO PALMIERI (ölümü 1433) Orta sınıf bir Floransa ailesinin çocuğudur. Kendi ailesi için unvan kazandı ve ailesini değerli eşiyle daha da asilleştirdi. Latince öğrendi ve iyi bir âlim oldu. Çalışmaları sırasında şehirde yüksek bir makama sahip oldu ve bu makamın sağladığı onurla yaşadı. Ancak şehrin içinde ve dışında farklı görevleri vardı. (...) Meziyetleri sayesinde Kral Alfonso’nun sarayına elçi olarak gönderildi, bilgisi ve bilgeliği sayesinde orada da onurlandırıldı. Çalışmaları dolayısıyla Napoli’de Matteo’yu tanıyan çok sayıda bilgili insan vardı.

Hem Latince hem de İtalyancada mükemmel bir yazım stiline sahipti. (...) İtalyanca bir kitap yazarak hem halka hem de aileye nasıl hükmedileceğini anlattı; diyalog şeklindeki bu eseri Messer Alessandro degli Alessandri’ye ithaf etti. Son olarak Dante’nin üslubuyla İtalyanca şiirler yazdı, zor bir konu hakkında yazdığından çok emek harcadı; yeteneğini şiirlerde gösterdiği çok sayıda güzel pasaj bulunmaktadır. Ancak bu kitabın din konusundaki kısımlarını yazarken kutsal şeyler hakkında hiç bilgisi olmadığından yoldan çıktı ve dinimize ilişkin konulardaki meselelerde büyük hatalar yaptı. Bu durum, Aziz Pavlus’un dediği gibi, bu hayattaki şeyler hakkında bilge olan kişilerin durumu gibiydi, bu kişiler dünyanın deliliği yüzünden delirir, çünkü O’nun yolundan sapanlara Tanrı bilgisini kaybettikleri için deli denir. Matteo da neredeyse kesin bir şekilde söyleyebiliriz ki, cahilliği yüzünden bu hataya düştü; eserinin sonunda hiçbir şekilde yoldan çıkmayı arzulamadığını Kilise’ye itiraf etti ve doğru olanları onaylamalarına ve yanlış olanları onaylamamalarına izin verdi.

* Vespasiano Anıları, (çev.) William George ve Emily Waters, s. 223–4, 227–8, 351–3, 395–7, 400–1, 416–8, Routledge ve Kegan Paul Ltd., 1926 Tekrar basım Routledge ve Kegan Paul Ltd’nin izniyle olmuştur.

Bu platformun teknik altyapısı Zekare Bilgi Teknolojileri tarafından sağlanmaktadır.