John Colet’e Mektup*
Cambridge, 29 Ekim, 1511
Arkadaşı Colet’e selamlarıyla:
(…) Aklıma seni güldürecek bir şey geldi. Birkaç studia19 hocasının huzurunda Asistan Eğitmenler hakkındaki görüşlerimi dile getirirken içlerinden tanınmış biri gülümseyerek şöyle dedi: “İstediği yerde, istediği gibi yaşamak varken, kim çoluk çocuk arasında bir ömür geçirmek ister ki?” Ona genç insanları edebiyat ve hal ve gidiş (görgü) dersleri vermek suretiyle eğitmenin gayet saygıdeğer bir iş olduğunu, Hz. İsa Mesih’in de gençleri sevdiğini, hiçbir yaş gurubunun gençler kadar yardıma muhtaç olmadığını, hiçbir şeyin gençler kadar verimli olamayacağını, gençliğin mümbit bir tarla ve ülkenin hammaddesi olduğunu söyleyerek, iman sahibi insanların gençleri Hz. İsa Mesih’in yolunda yetiştirmelerinin Tanrı’ya en büyük hizmet olduğunu belirttim. Burun kıvırdı ve küçümseyen bir tavırla, “Hz. İsa’ya hizmet etmek isteyenler manastıra gitsin,” diye cevap verdi. Ona Aziz Pavlus’un sahici dinin hayırseverlikten ibaret olduğunu söylediğini, hayırseverliğin ise komşularımız/yakınlarımız için elimizden geleni yapmak olduğunu hatırlattım. Bunları cahilce edilmiş sözler olarak değerlendirdi ve “Bak,” dedi, “her şeyi terk ettik: mükemmellik bunda.” “O halde, insanlara iyilik yapabilecek durumda olanlar, bu görevi yerine getirmekten vazgeçmeyecek olurlarsa aşağılanacaklar, öyle mi?” dedim ve kavga çıkmasın diye bıraktım gitsin. Tekrar iyi günler.
* Erasmus and the Age of the Reformation, Harper and Brothers, 1957.
İtalyan insancı Lionardo Bruni d’Arezzo’nun (ö. 1443) De Studiis et Literis adlı eseri, insancıların antik edebiyata olan hayranlığını ve Rönesans’ın kadın eğitimine verdiği önemi hayranlık uyandıracak biçimde ifade eder. Yaklaşık 1405 yılında Urbino Kontu’nun kızı ve “mükemmel bir hanımefendi olan” Baptista di Montefeltro’ya mektuplar biçiminde yazılmıştır.