Eğitime Dair Risale*
Sör William Petty (1623-1687), doktor, anatomi profesörü, bilirkişi, mucit, sosyal bilimci olmanın yanı sıra Kraliyet Cemiyeti’nin asıl üyelerinden biriydi. “Politik aritmetik” terimini icat etmiş ve Restorasyon dönemi boyunca nüfus ve ticaret ile ilgili yazılarında nüfus istatistiklerini kullanmıştı. Onun eğitime dair risalesi, veya diğer adıyla W. P.’nin Bay Samuel Hartlib’e Eğitimin Belli Bölümlerinin Gelişimine Dair Tavsiyesi, 1648 yılında basıldı. On Yedinci yüzyılda çok sayıda benzeri olan bu eser Bacon’ın Yeni Atlantis adlı eserine ve Campanella’nın Güneş Ülkesi eserine benziyordu. (FF)
Şimdi bu zor iş (eğitimin geliştirilmesi) için eğitime dair düşüncelerimizi ifade ederek aletlerimizi bileyelim ve sivri aygıtlar hazırlayalım, bu düşünceler:
i. Çocukların hem eğitildiği hem de hayatları doğrultusunda bir şeyler yapabileceği, okuma yazma gibi, edebi çalışma evleri kurulmalıdır.
Yedi yaşından büyük bütün çocuklar bu tür bir eğitim almalıdır. (...)
Kendileri fark etmeden önce okumaya ihtiyaç duyacak veya okudukları şeyleri tanıyabilecek ve düşünceleri kaydetmeye değer olmadan önce yazmaya ihtiyaç duyacak veya düşüncelerini herhangi bir biçime sokabilecek az sayıda çocuk olduğundan ve kendi anadillerindeki gündelik kullanımları için yeterli kitap olduğunda yabancı dil öğrenmesi gereken çocuk sayısı daha da az olduğundan bizim fikrimiz bu şeylerin (...) biraz ertelenmesi ve daha elzem şeylerin daha önce öğretilmesidir. Bu yüzden diliyoruz ki, eğitimcilerin her durumda açıklaması gereken ister doğal, ister suni bütün akla uygun amaç ve eylemleri gözlemleme ve hatırlatma bilginlere öğretilmiş olsun.
[Onlara okumayı, yazmayı, çizmeyi ve yabancı dilleri geliştirilmiş metotlarla öğretmeliyiz.]
Aritmetiğin ve geometrinin tüm öğeleri herkesçe öğrenilmelidir, sadece insan ilişkilerinde çokça ve sıkça kullanılmaz, akla kılavuzluk ve yardım da eder. (…)
En yüksek sınıftan da olsalar tüm çocuklara küçüklüklerinde biraz imalat öğretilmelidir, örneğin:
Matematiksel aletleri, örneğin kadranları imal etmeyi ve astronomik gözlemlerde nasıl kullanılacağını öğretmek.
Saatler ve başka dönme hareketli aletler imal etmek.
Cam üzerine veya yağlıboya ile çizmek ve boyamak.
Çeşitli malzemelerle oymak, aşındırmak, yontmak, kakmak ve kalıba dökmek.
Mücevher ustalarının kıymetli taşları bilme, kesme ve kakma sanatları.
Dioptrik (ışığı kıracak biçimde) ve katoptrik (ışığı yansıtacak biçimde) cam kesmek.
Botanik ve bahçecilik.
Müzik enstrümanları imal etmek.
Seyrüsefer ve gemi imalatı ve teçhizatı için modeller yapmak.
Mimari ve ev modelleri yapmak.
Kimya, metalleri saflaştırmak ve sahte mücevherler yapmak.
Anatomi, iskelet imal etmek ve iç organları boşaltmak.
Denizci pusulaları, küreler ve diğer manyetik cihazları yapmak.
Tüm bunları öğretmenin sebepleri şunlardır:
Sahtekarlâr tarafından daha az kandırılırlar.
Genel olarak daha üretici olurlar.
Birer centilmen olduklarında sıradan işçilerden çok daha mükemmel işler çıkartırlar.
İlgili alan, zengin ve güçlü kişiler tarafından da aydınlatıcı deneyler yapılırsa çok daha fazla gelişir.
Onları zanaatların efendileri olmaya yönlendirebilir.
Zamanlarını ve mallarını daha kötü vesilelerle harcamalarına engel olur.
***
Tüm mekanik zanaatların ve imalatların gelişmesi için sonraki adımda, Mekanik Bilimler Liseleri yahut Ticaret Kolejleri açarak buralarda her ticaret alanından en az bir kişinin (ama en iyi, en zeki ve zanaatını geliştirmeyi en çok isteyen zanaatkâr seçilmelidir) masrafları cemiyetimiz tarafından karşılanmak üzere, güzel bir evde ücretsiz oturmasını istiyoruz; tüm insanların ender ve zarif zanaat eserlerini satın alabileceği bir pazar gibi gidecekleri bu okulda mallarını hızlıca satabilme olanakları en usta mekanikçileri çekmek ve tanımladığımız biçimde bu koleje üye olmalarını sağlamak için yeterli sebep olacaktır.
Bu kurumdan umudumuz (...) tüm zanaatların mucizevi biçimde zenginleşmesi ve yeni icatların yeni modalardan ve yeni ev eşyalarından daha sık ortaya çıkmasıdır. Mükemmel ve kesin bir Zanaatlar Tarihi yazmak için en iyi ve en etkili fırsatlar ve vasıtalar burada bulunabilir; tüm bu atölyeler ve faaliyetler, dünyada maalesef çok az sayıda olan ama doğayı yorumlayabilen, aktif ve felsefeyle ilgilenen zihinlere hangi deneyleri ve eşyayı sağlayacaktır?
Bu lisenin yahut kolejin duvarları arasında en kesin ve mükemmel fikirlere göre kurulmuş bir akademik hastane ve garip yaratıkları ve kuşları ahırlarda ve kafeslerde saklayan bir Theatrum Botanicum3 mevcut olmalıdır; burada (...) bahçe ve binaların modelleri ve platformlarıyla birlikte tüm büyük ve asil motorların modelleri mevcut olmalıdır. Yapay çeşmeler ve su oyunları, seçme kitaplardan oluşan bir kütüphane, gök cisimlerini ve meteorları izlemek için bir astronomi gözlemevi, çeşitli tarım deneyleri için büyük araziler, nadir resimlerden ve heykellerden oluşan galeriler, en gerçekçi dünya küreleri ve en iyi tanımlanmış coğrafi haritalar mevcut olmalıdır, öyle ki, burası mümkün olduğunca tüm dünyanın bir örneği veya özeti olsun. (...) Bu cemiyetin, Cizvitlerin kendi dinlerini devlet ve devlet yönetiminde yayması gibi zanaatları dikkatlice geliştirecek biçimde oluşmasını istiyoruz.
Ama bahsettiğimiz tüm bu nefis şeylerden tat alacak bir damak istiyorsak, yani dünyevi tüm nimetlerin en çok arzu edileni olan sağlığı istiyorsak bu şeyler nasıl bir tat verecektir? Hastalıkları tedavi ederken bu kadar zorlukla karşılaşıyorsak ve bu engelleri yok etmek için engellerle orantılı önlemler alınmıyorsa nasıl sağlıklı olmayı bekleyebiliriz? Bu yüzden halkın iyiliğini ve insanoğlunun rahatını bir adım daha ileri götürecek vasıtaları aramalı ve hem doktorların hem de hastaların zayıflıklarını iyileştirecek bir hastane kurmak için büyüklüğümüzü göstermeliyiz.
[Bunun ardından kolejde yürütülmesi gereken tıbbi araştırmaların ayrıntılı bir tanımı mevcuttur. Petty daha sonra, yazılması ve okullarda kullanılması gereken kitapları tarif etmeye başlar.]
Bu yüzden ilk olarak... adı Vellus Aureum sive Facultatum Luciferarum Discriptio Magna olan bir kitapta, geçinmeyi ve insanların zenginleşmesini sağlayacak denenmiş tüm yolların ayrıntılı olarak açıklandığı çalışmalar derlenmesini öneriyoruz. Bunların arasında, “Zanaatlar veya İmalatçılar Tarihi”nin en zevkli ve en kârlısı olmasını arzuluyoruz. Bu kitapta bir doğal şeyin diğerine dönüşmesine ilişkin tüm manuel faaliyetler ve uygulamalar, gerekli aletler ve makinelerle birlikte tanımlanmalıdır, her bir iş ayrıntılı biçimde hazırlanmalı, açıklanmalıdır, kelimeler yetersiz kaldığında tüm aletler ve aygıtlar resmedilmelidir, tanımlar onlarsız açıklayıcı olmadığında renkler de eklenmelidir. (…)
[Böyle bir tarih yazmanın faydalarından bazıları:]
3. Şimdilerde sadece kelimelerle ve hayali nosyonlarla kendi kafalarını karıştıran ve kendilerini yoran âlimler ve etraflıca düşünmeyi sevenler akıl egzersizleri yapacak daha çok ve daha iyi malzemelere kavuşacaklar.
7. Genel olarak gerekli vasıtalara sahip olan herkes deneyler yaparak Vellus Aureum’umuza destek vermiş olur. İşler iyi gitse de gitmese, de... doğa hakkında daha fazla şey keşfetmiş olur.
11. Hollanda gibi imalat ve ticaret ile uğraşan bütün ülkelerin geliştiğini, güçlü ve zengin olduğunu görüyoruz. Bunun aksi mümkün mü? Yeni gümrük vergileri sayesinde devletin gelirleri arttığında tüm dilenciler... hatta hırsızlar ve soyguncular bile (daha iyi iş isteyerek) işe koyulur, çorak topraklar verimli olur, ıslak olan kurur ve kuru olan ıslanır, evcil domuzların ve diğer terbiye edilemeyen hayvanların dahi çalışması sağlanırsa, tüm değersiz malzemeler asil amaçlarla kullanılırsa, bir adam veya binek üç katı çalışırsa, her şey garip faydalar sağlayacak şekilde gelişir.
12. İnsanlar diğer türlü yaşadığında daha onurlu ve daha bolluk içinde yaşayacağını öğrendiğinde, din âleminde çok fazla tumturaklı konuşan ve değersiz vaiz, kanun âleminde fazla kurnaz avukat, fizikçiler arasında fazla şarlatan, taşra okullarında fazla gramer biliyormuş gibi yapan hoca ve centilmenlerin evlerinde çok fazla tembel adam olmayacaktır. Acı çekmeye istekli herkes bu kitapla geçimini sağlamanın tüm yollarını öğrenecek ve kendi zekâsına ve yeteneklerine en uygun olanı seçecektir.
* William Petty, W.P’nin Bay Samuel Hartlib’e Tavsiyesi, Londra; 1648, s. 3-9, 17-18, 22-23. İmlasını modernize ettim.